İnsanın evreni anlamak yönünde yaptığı bilimsel çalışmalar arasında 20.yüzyıldan itibaren artış olduğu bir gerçektir. Bu durumun oluşmasında gelişen teknolojilerin önemi de oldukça fazladır. Bilimin yanı sıra felsefe de insanın, yaşadığı dünyayı ve evreni anlamasını sağlamak adına çeşitli çalışmalar yapmaktadır.
20.yüzyıl birçok gelişmeye sahne olması ile ve bilimsel çalışmaların daha önce görülmemiş bir hızda gelişmesi ile dikkat çekmektedir. Bu yüzyılın önemli özelliklerinden biri de Einstein ve İzafiyet Teorisi adlı çalışmasıdır.
Einstein ve İzafiyet Teorisi
Albert Einstein 1879 yılında doğmuş ve yüzyıla damgasını vurmuş dâhiler arasında yer alırken belki de en tanınanlarından biridir. 1911 yılında profesör olana dek birçok çalışma gerçekleştirmiş olan Eistein’ın 1921 yılındaki Nobel Fizik Ödülü ile taçlandırılmış olması çalışmalarının önemi hakkında fikir verir niteliktedir.
Nobel Fizik Ödülü’nü fotoelektrik alanında yaptığı çalışmasının neticesinde alan Einstein 1955 yılında yaşama veda edene dek çalışmalarını sürdürmüştür.
İzafiyet Teorisi Nedir?
İzafiyet Teorisi Nedir? Sorusu birçok kişi tarafından merak edilen bir konudur. Özel Görelilik Kuramı olarak da adlandırılan İzafiyet Teorisi ile Newton fiziğinin öne sürdüğü kurallar ortadan kaldırıldı.
Bu teori vasıtası ile çok hızlı bir biçimde hareket eden cisimlerin bu davranışı açıklanmaya çalışılmaktadır. Madde ve enerjinin dönüşümü teori vasıtası ile açıklanmaya çalışılırken matematik bilimi de kullanılarak ortaya çıkan sonuçlar izah edilmek istenir.
İzafiyet teorisi ile açıklanmak istenen durumlardan biri hıza bağlı olarak cismin kütlesinde ortaya çıkan artış miktarıdır.
Kütle çekim kuvvetini açıklamak içinse uzay zamanının eğriliği savı kullanılır. Teoriden ortaya çıkan sonuca göre cisimlerin üç boyutlu uzayda eğriler çizen görüntüleri söz konusudur. Bu teorinin ortaya koyduğu durumlardan biri de Aristo ve Newton tarafından savunulan bağımsız zaman kavramının ortadan kaldırılması olmuştur.
İzafiyet Teorisi ya da diğer adıyla Görelilik Kuramı elastiki zaman kavramını bilim dünyası ile tanıştırırken bilinen gerçeklerin değişmesine yol açıyordu. İzafiyet Teorisi’ne göre ışık hızı ile seyahatin mümkün olduğu durumlarda birkaç senelik bir seyahatin ardından dünyaya dönüş gerçekleştiğinde dünyanın birkaç yüzyıl sonrasına denk gelinecekti.
İzafiyet Teorisi bütün bunları açıklamaya çalışırken aynı zamanda evrenin bir başlangıcı olduğu yönündeki savlar için de kaynak oluşturdu. Teoriye bağlı olarak da evrenin genişlemesi açıklanmaya çalışıldı.