Parkinson Hastalığı Nedir ? Risk Faktörleri ve Tedavisi Nelerdir?
Parkinson hastalığı, beyindeki dopamin maddesinin azalmasından kaynaklanan bir harekettir. Hastalık kendini çoğunlukla titreme şeklinde göstermektedir. İleri yaşlarda ortaya çıkan bir hastalık olmasına rağmen genetik olarak erken yaşlarda da görülebilmektedir. Adını hastalığı ilk keşfeden James Parkinson’dan almıştır.
Sempatik sinir sisteminin önemli bir uzvu olan hipotalamus tarafından salgılanan dopamin maddesi beyin reseptörleri arasındaki iletişimi sağlayan bir nörotransmiterdir. Hareket koordinasyonunu sağlayan beyin bölümlerde meydana gelmesi sebebiyle yüz ifadelerinde, jest ve mimiklerde donukluk, titreme ve hareket güçlüklerine sebep olur.
Parkinson Hastalığı Belirtileri
Hastalık vücudun tek bir yönünde başlamakta, daha ileriki safhalarda diğer tarafa da sirayet etmektedir. Çoğu parkinson hastasında ilk belirtiler tek elin titremesi olarak başlamakta, aynı yöndeki bacakla devam etmektedir. Titremeler uyurken kaybolmaktadır. Hastalığın ileri safhalarında yürüme güçlüğü ortaya çıkarak hasta yatağa bağımlı hale gelebilir. Bazı hastalarda demans (bunama) da görülmektedir.
Parkinson Hastalığı ve Risk Faktörleri
Hastalık genel olarak 60 yaş üstü erkeklerde daha sık görülmektedir. Genetik yatkınlık, köy yaşamı ve şebeke harici su kullanımı, yüksek miktarda manganez alımı, kafatasında oluşan travma, hayvansal yağlar gibi durumlar da risk faktörleri arasındadır.
Parkinson Hastalığı Tedavisi
Hastalık yavaş seyrettiği için süreç boyunca nörolog kontrolünde olmak gereklidir. Beyinde oluşan hücre kaybının yavaşlatılması, hastalığın önemli tedavi unsurudur. Bu anlamda Parkinson tedaviye hızlı cevap veren bir hastalıktır. Diğer bir amaç ise hastanın gündelik hayatını devam ettirebilecek yaşam kalitesini sağlamaktır. Bunun için fizik tedavi ve egzersizler tedavide önemli bir yer tutar.
Parkinson hastalığı ilaç tedavisinin amacı, beyindeki hücre kaybının neden olduğu dopaminin tekrar alınmasını sağlamaktır. Son yıllarda beyin pili kullanılarak hastalığın ilerlemesi yavaşlatılarak istenen yaşam kalitesi düzeyi stabil hale getirilebilmektedir. Beyin pili, göğüs bölgesine yerleştirilen bir jeneratör aracılığıyla beyin hücrelerinin elektriksel aktivitesinin düzenlenmesini amaçlamaktadır. İlaca nazaran yan etkileri bulunmadığı için çoğu hastaya kolaylıkla uygulanabilmektedir. Yaklaşık olarak 5 ila 6 yıl arasında bir ömre sahiptir. Bu süre tamamlandığında küçük bir müdahaleyle pil değiştirilebilmektedir.
Parkinson hastalığı ile birlikte seyreden bir depresyon durumu varsa mental sağlığın korunması amacıyla muhakkak bir psikiyatra gidilmelidir. Hastanın mental sağlığının korunması egzersizlerdeki başarı için gerekli motivasyonu sağlayacaktır.