Kocaeli Dilovası Devlet Hastanesi Başhekimi’nin sıhhat çalışanına mobbing uygulandığına ait tezler mahallî bir haber sitesinde yayınlandıktan sonra toplumsal medya aracılığıyla da gündeme geldi.
Dilovası Devlet Hastanesi Başhekimi Savları Kabul Etmedi
Bilim Sıhhat Haber Ajansı (BSHA) hakkında mobbing tezlerinin taraflarından Dilovası Başhekimi Op.Dr. Ömer Naci Yılmaz’a ulaştı. Başhekim hakkındaki tezleri kabul etmeyerek, açıklamalarda bulundu. Yerel bir haber sitesinde yayınlanan haberde yazılan savları kamuoyuna yansıtan kişi ve bireylere ulaşılamıyor. Başhekimden mobbing gördüğü için intihar teşebbüsünde bulunduğu argüman edilen sıhhat çalışanı da BSHA’nın görüşme talebini reddetti. Dilovası Hastanesi Başhekimi Naci Yılmaz’ın gaye alındığı tezleri basın kanalı ile kamuoyuna ileten kişi ve şahıslara ulaşılamadı lakin bahisle ilgili bilgi sahibi sendika yöneticileri ile görüşme sağlandı. Ayrıyeten hastanede çalışan ve tezlerin yanlışsız olmadığını söz eden şahıslar de BSHA’aya ulaşarak açıklamalarda bulundu.
Başhekim Yılmaz: İşlerine gelmeyince mobbing diyorlar!
Dilovası Başhekimi Op.Dr. Ömer Naci Yılmaz BSHA’ya yaptığı açıklamada, savların temelsiz olduğunu konuşmalarının çarpıtıldığını söyledi. Başhekim Yılmaz, “6 buçuk yıldır Dilovası Devlet Hastanesi’nde başhekimlik vazifesi yürütüyorum. Hakkımda mahallî bir haber sitesinde çıkan haberde yer alan argümanları ben de okudum. Hiçbirini kabul etmiyorum. Şubat ayında mukavelem doluyor bu yaşananlardan sonra tahminen de vazifeden ayrılırım. Ben aldığım notlar üzerinden konuşma yaptım. Bilhassa not alarak konuştum zira benimle uğraşıldığının farkındayım. Deftere not alarak yaptığım konuşma metnim de duruyor” dedi.
Yılda Üç Kere Mobbing Eğitimleri Yapıyoruz
“Mobbing uyguladığım argümanları asılsızdır. Biz yılda iki üç defa mobbing eğitimleri yapıyoruz hastanemizde. Bunların ikisi internet üzerinden biri yüz yüze gerçekleştirilmiştir. Buna karşın mobbing tarifi gereğince anlaşılamamış sanırım” diyerek açıklamalarına devam eden Başhekim Naci Yılmaz şöyle konuştu: “Personel işine gelmeyen, yasal bir uygulama ile karşılaşınca bunu mobbing olarak algılıyor. Ve bu formda yansıtıyor. Biz hastanenin hiçbir ünitesinde vazife tarifine uymayan hiçbir kimseyi hiçbir yerde görevlendirmeyiz. Bunu yapmak iş bilmezlik olur, evvel kendi ayağıma sıkmış olurum tabiri caizse.”
“Kimseye hakaret etmedim”
“Hadsizler siz kimsiniz” halinde çalışana hitap edip etmediği sorumuza Başhekim Yılmaz şöyle karşılık verdi: “Böyle bir cümle kullanmadım. Sendikaya bağlı olarak acil serviste çalışanlar hastanede 24 saatlik nöbet tutmak istiyorlar. Haftada iki üç kez hastaneye gelmek istiyorlar bu da ayda 8-10 kereye denk geliyor. Bu çalışma biçimi Bakanlık tarafından yasak değil fakat önerilen de bir çalışma formu de değil. Yaşanan kimi acı olaylar, kayıplar sonucunda. Bir periyot yapıyorduk. Hemşire sayısı yetersizliğinden 8-16 döndüremediğimiz için 24 yapıyorduk. Artık bunu 24’ü, 8-16’ya çevirdiğimiz vakit işlerine gelmedi. Maddi kayba uğradık diyorlar. Bunun üzerine bu tezleri ortaya atan küme olduğunu düşünüyorum. Her şeyi istedikleri üzere yorumlamaya başladılar. Anket konusuna gelince, anketlerde yorum olarak hekimler bilgisiz, idare ilgisiz, hastane bilgisiz yetersiz, hekimlerin açıklarını biz kapatıyoruz üzere cümleler yazıldığını gördüm. Ben bir uzman doktorum, kendim hiçbir doktorum hakkında bu türlü bir şey söyleyemem. Evet ben hekimler ile siz bu formda konuşamazsınız bunları söyleyemezsiniz bu kimsenin haddi değil dedim. Hadsizler siz kim oluyorsunuz üzere cümleler kurmadım. Acili çeviren 30 hemşiremiz var. Hastanemizde toplam hekim sayısı acilde misyonlu olanlar da dahil 10 tane. Adam kayırma savlarına gelince, başhekim olarak hekimler ile teğe bir görüşebiliyorum. Sayıca az olduğu için. Lakin sayıca çok olan işçiyle birebir görüşme yapabilmem mümkün değil. Bu nedenle bana ayrımcı diyorlar. Anketleri isimleri söyleyerek okumadım o da palavra. Anketlerin evet hayır kısımları var bir de yorum kısmı var. Ben yorumlar ile ilgili tenkit yaptım. Anketlere genelde kasveti olan bireyler katılır. Problemler yazılır lakin yazılan şeylerdeki üslubu eleştirdim ben. Acil servis hemşirelerine hakaret etmedim.”
1 Hemşire 1 Doktor Etmiyor Demedim, Grup Ruhunu Anlattım
İddiaların yazılı olduğu haberde yer alan, “Hadsizler, siz kimsiniz de tabipleri şikayet ediyorsunuz. Onlar benim himayemde. Hastaneye mali gelir getirenler onlar. Hemşire kim oluyor. Onlar olmasa siz sıfırsınız. 1000 tane hemşire 1 doktor etmiyorsunuz. Yanyana gelmiş birçok sıfır başında 1 olmadan anlamsızdır” cümlelerini sarf edip etmediği sorusunu yönelttiğimiz Başhekim Yılmaz, “Ben orada grup ruhundan bahsettim. Birkaç örnek verdim. Bir dişlinin çarkları üzeredir bir kişi eksik olursa bu çark dönmez dedi. Bayan erkek eşitliğine inanmıyorum demedim bilakis bayan erkek eşitliğinden bahsettim. Grup ruhunu anlatmak için bu manada örnekler verdim. Bir de matematiksel olarak anlatayım size dedim. 3 tane sıfırı yanyana yazın dedim. Bir manası yok. Başına 1 koyun dedim. 1000 olur dedim. Yani tabip burada 1, yanına da 3 tane sıfır koyunca 1000 oluyorsunuz dedim. Birlikte 1000 oluyorsunuz dedim. 1 tane hemşire 1 doktor etmiyor demedim. 1000 yazdık oraya, sonra sıfırları aldım oradan 999 eksiliyor 1 oluyor hekimin pahası de azalıyor bu sefer dedim. Hekimin pahası de azalıyor bu sefer. Yani grup halinde bin oluyorsunuz farklı olduğunuz vakit manası olmuyor, çok bedelsiz oluyor. Ben bunu matematiksel olarak anlatmaya çalıştım.İddialarda yer alan formda cümleler kurmadım” açıklamasında bulundu.
“Hiçbir STK’ya hesap vermek zorunda değilim”
Sözleşmesinin Şubat’ta dolacağını söyleyerek, tekrar mukavelesinin yenilenmesi halinde işçiye gözdağı verip vermediği, dehşet yayıp yaymadığı sorumuzu yanıtlayan Başhekim Ömer Naci Yılmaz şöyle konuştu: “Sözleşmenin mühletinin şubat ayında dolacağını söyledim. Bitiş vakitlerimde ben hiçbir vakit tekrar misyon talep etmedim. Bana en son talep gelir. Bu seferde yeniden bana talep gelip gelmeyeceğini bilmiyorum. Devam edip etmeyeceğimi de bilmiyorum. O nedenle madem beni bu kadar sevmiyorsunuz bir buçuk ay daha bana sabredin bir buçuk ay sonra herkes için güzeli olsun dedim. Devam edebilirim de etmeyebilirim de tahminen ben de istemeyebilirim. Ayrımcılık tezlerine gelince. Benim odama randevu almadan çalışandan herkes girebiliyor. Hemşireler, Sıhhat Bakım Müdürlüğüne bağlılar. Direk benim yanıma geldikleri vakit müdürlerini atlamışlar üzere olabiliyor. Müdüre hanımın rahatsız olacağını düşünerek evvel ona gidin sonra bana gelirsiniz dediğim oluyor. Hiyerarşiyi bozmamak ismine. Fakat sekreterim örneğin bana ‘hemşire hanım geldi çok ağlamaklı’ deyince ‘hemen gelsin diyorum’ mesela. Hemşirelerden acilde çalışıp da benim yanıma gelip kederini anlatan çok kişi vardır. Vazife yerlerinin değiştirilmesi konusunda ise toplantıda işçiye, ‘gayri yasal bir şey yaptığımı düşünenlere yargı yolu açıktır’ dedim. ‘Gidin beni şikayet edin. Ben eğilip bükülmem. Yağcılık yapmam. Lakin sorumlu olduğum yetkililere hesap verebilirim. Misyonum gereği bu türlü. Lakin hiyerarşi hürmet çerçevesinde ve manasında. Rastgele bir STK ya da rastgele bir örgütten korkmam, hesap da vermem’ dedim. Bunu iki kere şuurlu olarak söyledim. Maskeleri düşsün diye. Zira benimle uğraşıldığını biliyordum.”
Mobbing nedeniyle intihara teşebbüs eden çalışanınız oldu mu?
Dilovası Devlet Hastanesi’nde bir çalışanın mobbing nedeniyle intihara teşebbüs ettiği ihbarını aldığımızı, mevzunun gerçek olup olmadığı sorumuzu da yanıtlayan Başhekim Yılmaz, “Evet bu türlü bir olay yaşandı. Bunu yapan erkek hemşire vazife yeri değiştirilmesi nedeniyle, evvel sıhhat bakım müdiresine saldırdı. Birkaç gün sonra da intihar teşebbüsünde bulundu. İlaçları nitekim içti mi içmedi mi bilmiyorum. Bu kişi daha evvel de bayan bir hemşireye bıçaklı atakta bulunmuştu. Hakkında soruşturma yaptık. Ceza aldı. Ruhsal meseleleri olan bir personel” açıklamasında bulundu.
“Ses kayıtlarına ulaşmaya çalışıyorum”
Başhekim Yılmaz hakkındaki argümanlara ait son olarak şöyle konuştu: “Biraz mecazi konuşacağım müsaadenizle. Ben zurnanın son deliği bile değilim. Yani Kocaeli’nin en küçük hastanesinin bir başhekimiyim. Bu kadar kolay birisi için ellerindeki bütün kurşunları atıyorlar. Siyasete gidiyorlar. Basına palavra yazıyorlar. Toplumsal medyadan saldırıyorlar. Kendilerine itaat edecek birilerini istiyorlar. Benim itaat edeceğim yerler muhakkaktır. Hiyerarşi ve hürmet hudutları içerisinde. Ben eğilip bükülmem boyun eğmem hiç kimseye. Kaybedecek bir şeyim yok. Koltuğa yapışık değiliz. Ben misyona başlarken devrin sıhhat müdürüne, ‘eğer benim misyonumu yapamadığımı fark ederseniz beni misyondan alın dedim şayet ben fark etmezsem. Ancak ben fark ettim ki yapamıyorum ben gelip size istifa edersem kusura bakmayın, saygısızlık üzere görmeyin’ dedim. O biçimde başladım ve o denli de devam ettim. Bu anlayışım hiçbir vakit değişmedi. Spontane konuşmadım aldığım notlar üzerinden konuştum. Bilgi süreç işçisine konuşma yaptığım salondaki kamera kayıtlarını ve ses alıyorsa o hususların incelenmesini istedim. Pazartesi gidince bunu denetim edeceğim.”
Sağlık Sen Kocaeli Lideri Yıldırım: Gençler yanlış anlamışlardır diye düşünüyoruz!
Sağlık Sen Kocaeli Şube Lideri Erdal Yıldırım, “Yerel internet sitesinde haberi okuduktan sonra ben sahayı gezdim gittim çalışan sıhhat çalışanları ile görüştüm. Arkadaşlar mobbing var mı dedim. Var dediler. Lakin ben başhekim beyefendiyle de konuşmadım. Toplantıda işçiye siz sıfırsınız üzere bir grup kelamlar ettiği söylendi. Ben inanmadım. Başhekim o manada konuşmamıştır. Şanssız bir konuşma olduğunu düşünüyorum. Fakat çalışanlar genç olduğu için yanlış yorumlamışlardır diye düşünüyorum. Haber yayınlanmadan evvel mobbing uygulandığına ait bize gelen bir bilgi olmadı. Başhekimimiz yeterli birisidir. Çalışkan, birlik beraberliği sağlayan birisiydi. Şimdiye kadar yanlış bir uygulaması olamamıştı. Sıhhat çalışanları huzursuz olmuşlar, kelamları yanlış mı anladılar bilemiyorum” diye açıklama yaptı. Bir erkek hemşirenin vazife yeri değiştirildiği ve mobbinge uğradığı için intihara teşebbüs edip etmediği konusunda sorumuza Lider Yıldırım, “Konuyu bende biliyorum fakat kelam konusu teşebbüsün mobbing ya da vazife değiştirmeyle alakası yok. İdare muhtaçlık olduğu vakit hastane içerisinde istediği vakit, istediği kişiyi bir işçi gelene kadar öteki bir yere verebilir. O arkadaşa da bu türlü bir görevlendirme yapılmış” diye yanıt verdi.
Sağlık Çalışanları Sendikası Başkanı Salman: Sıhhat çalışanları baskı altında konuşamıyor
Mobbing tezlerinde bulunan hastane çalışanı açıklama vermezken, hastaneye mevzunun araştırılması için Sıhhat Çalışanları Sendikası Genel Lider Yardımcısı Hasan Cavlak ve Kocaeli Vilayet Temsilcisi Mukadtis Ünlütürk’ün, 13 Aralık Cuma günü Dilovası Devlet Hastanesine giderek tezler hakkında sıhhat çalışanları ile görüşme yapmak istedikleri lakin kimse ile görüşme sağlayamadıkları bilgisine ulaşıldı. BSHA’nın ulaştığı, Twitter üzerinde bahisle ilgili paylaşımda bulunan Sıhhat Çalışanları Sendikası Ege Bölge Müdürü Gurur Salman, “Gerek toplumsal medyada, gerekse hastane içinde isminin zımnî kalmasını isteyen bir sıhhat işçisinden aldığımız mobbing savları doğrultusunda Genel Lider Yardımcımız Hasan Cavlak ve Kocaeli Vilayet Temsilcimiz hastaneye gitmiştir. Başhekim sekreterliği, başhekim beyin toplantıda olduğunu tarafımıza iletmiş olup hastanenin birtakım servisleri gezilmiştir. Hususa yapılan vurgulara karşın, işçi ilgili bahse değinmekten ısrarla kaçınmıştır” dedi. Salman twitter hesabından, “Hemşireye bininiz bir tabip etmezsiniz deyip aşağılayıp mobbingle meslektaşımızı hastanede intihar noktasına getiren, sütur atmadığı için dinlenme odalarını kullandırtmayıp, sürgünle tehditler savuran Dilovası başhekimi hala görevde” cümlelerini paylaşmıştı. Salman’ın paylaşımına cevap verenler ortasında mobbinge reaksiyon gösteren sıhhat çalışanlarının yanı sıra Dilovası’nda vazife yaptığını, Başhekime yönelik argümanları kınayanların da olduğu gözlendi.
Sağlık çalışanlarından twitterda mobbing tepkisi
Salman’ın paylaşımlarına cevap olarak çok sayıda sıhhat çalışanı Dilovası Devlet Hastanesi’ndeki savlar üzerine yansılarını gösterdi. Bir kullanıcı, “1,5 sene çok önemli mobbinge uğradım tabip tarafından. Geceleri dişlerimi sıkmaktan uyuyamıyordum. Allah belasını versin ne çektiğimi ben bilirim” paylaşımında bulundu.
Bir öbür kullanıcı, “Mobbingin alasını yaşamış biri olarak diyorum ki maalesef bakanlık bunları cezasız bırakmıyor” halinde reaksiyon gösterdi.
“Hak, hukuk, adalet” dileyen sıhhat çalışanları “Doktorlar prim kazanacak diye hemşirelerin anası ağlıyor. Her nöbet sonrası migren yıldım yeminle bu meslekten” bildirisi verdiler.
Başhekime twitter kullanıcıları desteği
Hastanede 7 yıl vazife yaptığını belirten bir doktor, Onur Salman’ın tweetine karşılık, “Dilovası’nda 7 yıl misyon yaptım. Başhekim söylenenlerin bilakis hemşire arkadaşlarımızı bir çok noktada tutardı hatta bu durum kendi ortamızda bile çok konuşulan bir husustu. Ömer Hoca’ya yapılan bu iftirayı kınıyorum” tweeti ile karşılık verdi.
Başka bir kullanıcı Salman’ın tweetine cevap olarak, “Seka Devlet Hastanesi’nde birlikte çalıştık Ömer Beyefendi ile; biz hemşirelere ve öteki tüm çalışma arkadaşlarına pek nazik nezaketli davranan, tevazu sahibi bir tabipti. Bu söylenenlere inanamıyorum, o denli bir insan asla değildir” dedi.
Salman’ın tweetlerine karşılık verenler ortasında ayrıyeten 2 yıldır Dilovası Devlet Hastanesi’nde tabip olduğunu belirten K.Y. isimli kullanıcı şu cümleleri yazdı: “2 yıldır Dilovası’nda tabibim. Paylaşılanlar linç kültürünün bir modülü. Abartılı tabirler var ve bence sorumlu yanlış yerde aranıyor. Ömer Beyin âlâ, kâfi bir başhekim ve yönetimci olduğunu düşünüyorum.”
THD: Süreç takip edilmektedir
Türkiye Hemşireler Derneği twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Dilovası Devlet Hastanesi başhekiminin hastane işçilerine mobbing uyguladığı tezleri üzerine derneğimiz tarafından süreç takip edilmektedir. Başhekimin tez edilen baskıcı, iş barışını bozan uygulama ve telaffuzlarının soruşturulması gerekmektedir” cümlelerine yer verdi.
Kocaeli Türk-Sağlık Sen: Savları duyduk!
BSHA’nın ulaştığı Kocaeli Türk Sağlık-Sen Lideri Ömer Çeker, Dilovası Devlet Hastanesi Başhekimi hakkında çıkan tezler hakkında duyumlar aldıklarını belirtti. Bahisle ilgili kimseyle bir görüşme yapılmadığını lakin başhekim hakkında daha evvelden anestezi teknikerlerine mobbing uygulandığına yönelik şikayet aldıklarını bunun tutanaklarda mevcut olduğu bilgisini verdi. Tutanakların arşivde olduğunu belirten Çeker, savların temelsiz olmadığını düşündüklerini söyledi.
Ses Kocaeli Lideri Harata: Süreç yönetilememiştir!
Sağlık İşçileri Sendikası Kocaeli Şube Temsilcisi Murat Hayata BSHA’ya hususla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: Diloavası Devlet Hastanesi’nde 6-7 ay öncesinde acil serviste çalışan sıhhat çalışanlarının bir sorunları olmuştu. Hasta şikayeti üzerine sıhhat memuru ve hemşire arkadaşlar dinlenmeden yargısız infaza uğramışlardı. Bir arkadaşın vazife yeri değiştirilmişti. Biz de olaya müdahale oldu. Bu olayı sendika olarak biz yaklaşım açısından eleştirmiştik. Yoksa tabi ki bir başhekim çalışanın misyon yapma yerleri ile ilgili bir kadro tasarruflarda bulunabilirler. Burada temel olan görevlendirildiği yerdeki işin niteliği ve işin niteliğinin çalışanın vasfına uygun olup olmadığıdır. Biz de o vakit sendika olarak bu türlü bir şeye gereksinim var ise istekli arkadaşlardan başlanmasını talep etmiştik. O sorun o vakit çözülmüştü. Bu son yaşanan olayda ortaya atılan tezler ve intihara teşebbüs olayı ile ilgili olarak şunları söyleyebilirim. Kelam konusu çalışanın ruhsal bir kadro meseleleri olduğunu, geçimsiz olduğu için kan almaya gönderildiğini, bundan dolayı amirine kelamlı akında bulunduğunu öğrendik. Bunun karşılığında tahlil bulamayınca da mobbing argümanlarını ortaya attığı bilgisi aldık. Burada olaylar bu noktalara gelmeden çözülebilmesi yöneticiler açısından bir yetenek problemidir. Maalesef son 10-15 yıldır atanmış yöneticilerin bu mevzularda ne kadar yetenekli olduğuna ait önemli soru işaretleri var.”
BSHA hastane çalışanı ile görüştü
BSHA’nın ulaştığı hastanede çalışan ismini vermek istemeyen bir hemşire Başhekim hakkındaki mobbing savlarını yalanladı. Bir oburu acil serviste 6 yıldır çalışan bir hemşire de hastanede düzenlenen toplantıda Başhekim Yılmaz’ın kelam konusu toplantıda hakaret etmediğini, kelamlarının nasıl bu türlü yanlış anlaşıldığına ve yansıtıldığına şaşırdığını söyledi.
Acil servis hemşiresi, “6 yıldır Başhekim Yılmaz ile birlikte Dilovası Devlet Hastanesi’nde çalışıyorum. Şu ana kadar gerek çalışana doktorlara hemşirelere karşı yanlış bir uygulaması olduğunu görmedim. Ortaya atılan argümanlar hakkında bir bilgim yok. Birebir kurumdayım lakin dinlenme odalarını kaldırdığı, elektirik kestiği üzere mevzuları duymadım. Toplantı hastanedeki bütün işçi ile yapılan bir toplantıydı. Epey yıllık tecrübeli bir başhekim herkesin içerisinde tez edildiği üzere şeyler söylemez. Basında yer alan tabirler mutlaka çarpıtmadır. Mobbinge ben maruz kalmadım. Başhekimin odasına her vakit gidebilirsiniz. Rahat ulaşılabilir bir başhekimdir. Birçok hastanede başhekimle görüşmek o kadar kolay değildir. Randevu almanız gerekir. Çok zordur bir başhekime ulaşabilmek. Bu problemde taraflar ortasında bir bağlantı kopukluğu, derdinini çok güzel anlatamamak var diye düşünüyorum. Kurum içerisindeki görevlendirmeler ile ilgili sorunda de fikrim bunun yöneticinin yapabileceği olağan bir uygulama olduğu kanaatindeyim” dedi. Vazife yeri değiştirildiği için mobbing nedeniyle intihara teşebbüs eden bir işçi olup olmadığı sorusu üzerine hemşire, kişinin ruhsal meseleleri olduğunu daha evvel de hastanede çalışanlara saldırgan davranışları olduğunu ve ceza aldığını tabir etti.
İŞTE O HABERDEKİ İDDİALAR!
Dilovası Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ömer Naci Yılmaz hakkında sıhhat işçisine ruhsal mobbing uyguladığı, hatta bir erkek hemşirenin mobbing nedeniyle intihara teşebbüs ettiği, başhekimin hekimler ile hemşire,sağlık işçisi,yardımcı işçi ayrımı yaptığı, hastanede düzenlediği toplantıda hakaret içeren cümleler kullandığı, sıhhat çalışanlarının dinlenme alanlarını kaldırdığı ve gibisi çok sayıda tez Korkusuz Kocaeli isimli internet haber sitesinde ve toplumsal medyada yer alan hususlar ortasında yer aldı.
Korkusuz Kocaeli isimli internet haber sitesinde, “Dilovası Devlet Hastanesi Başhekimi hakkında çalışanları aşağılıyor iddiası” başlıklı bir haber yayınlandı. Haberde Başhekim Op.Dr.Ömer Naci Yılmaz’ın daha evvel de çalışanlarına mobbing uyguladığına ait argümanların olduğu, bu savlara yenilerinin eklendiği cümlelerine yer verildi.
Haberde; hastane çalışanlarının Başhekim Naci Yılmaz’ın yönetici olarak karar ve icraatlarında objektif davranmadığı, şahsi hasımlığa dayalı kararlar aldığı vurgulandı. Haberde tekrar Başhekim Yılmaz’ın kararlarına ‘hayır’ diyerek itiraz edenlerin misyon yerlerinin değiştirildiği, işçi üstünde endişe hükümdarlığı kurulduğu argümanına yer verildi. Kurum içi yapılan anketlerdeki isimlerin Başhekim tarafından yapılan toplantıda ifşa edildiği, acil hemşirelerine hakaret ettiği de argümanlar ortasında bulunurken, bir öteki tez da Başhekim Yılmaz’ın hekim-hemşire ayrımı yaptığına yönelik oldu.
İnternet sitesinde yer alan haberde, hastane çalışanlarının Başhekim Yılmaz’ın tabip harici işçisi aşağıladığı, “Hadsizler, siz kimsiniz de tabipleri şikayet ediyorsunuz. Onlar benim himayemde. Hastaneye mali gelir getirenler onlar. Hemşire kim oluyor. Onlar olmasa siz sıfırsınız. 1000 tane hemşire 1 tabip etmiyorsunuz. Yanyana gelmiş birçok sıfır başında 1 olmadan anlamsızdır. Benim yoğurt yiyişi bu türlü. Ben kadın-erkek eşitliğine de inanmam. Ben ne dersem o” cümlelerini söylediğinin belirtildiği tabirine yer verildi.
Haberde, Başhekim Yılmaz’ın yeniden hastanede yapılan memnuniyet anketlerine reaksiyon gösterdiği, Şubat ayında kontratının devam etmesi halinde işçiye gözdağı verdiği de çalışanlar tarafından yapılan savlar ortasında olduğu yazılıyor.
BSHA haberde yer verilen kelam konusu argümanların telefon üzerinden gazeteye iletildiği, ihbarda bulunan kişi ve şahısların ismini açıklamadıkları bilgisine ulaştı. (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)
Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı