Metropol Tv’de Prof. Dr. Bülent Topuz tarafından hazırlanan Metropol Sıhhat Programı’na konuk olan Psikiyatri Uzmanı Profesör Dr. Selim Tümkaya, çağın hastaları ortasında yer alan anksiyete bozuklukları hakkında bilgi verdi.
Toplumda tasa bozukluğu olarak bilinen hastalığın tarifi ile açıklamalarına başlayan Tümkaya, “Anksiyete, kaygı yahut dehşet manasındadır Anksiyete bozuklukları aslında telaşın ve dehşetin ön planda olduğu bozukluklardır. Bir küme bozukluk bu fakat bu bozukluğun içinde bu kümedeki bütün teşhislerde tasa korku ön plandadır yani semptomlar aslında birbirine benzeridir ancak bu semptomların ortaya çıktığı durumlar genel olarak farklıdır anksiyete bozukluklarını kendi ortalarında farklılaştıran şey budur. Bozukluk dediğimiz bir durum vardır resen ortaya çıkan bir anksiyete atağıdır panik bozukluk ve işte kişi yalnız kalmaktan korkabilir. Kalp krizi geçirmekten korkabilir yaygın anksiyeti bozukluğu dediğimiz bir durum vardır mesela bunda endişeler daha çok günlük hayat olayları ile ilgilidir” dedi.
Anksiyete Bozuklukları ve Çeşitleri Nelerdir ?Sosyal anksiyete nedir?
Sosyal anksiyete ile ilgili de açıklama yapan Prof. Dr. Selim Tümkaya, toplumsal anksiyete bozukluğunun toplumsal ortamlardan bir kaçınma, çekinme, heyecanlanma durumu olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Korkma durumu kelam hususudur. Özgür Fobi dediğimiz durumda fobik obje her ne ise ona karşı bir anksiyete cevabı gelişir. Ve kişinin ömrünü bu biçimde tesirler. Yani anksiyete bozukluklarında aslında genel olarak görülen semptom hepsinde anksiyetedir. Onun için anksiyete bozuklukları kümesi altında sınıflandırılır lakin bu anksiyeteyi yaratan, ortaya çıkartan sistemler hastalıktan hastalığa farklıdır.”
Hipokondrialis Nedir?
Anksiyete bozukluklarının bir çok çeşide ayrıldığına işaret eden Prof. Dr. Tümkaya,Sağlık anksiyetesi yani hipokondriazis hastalığında ise şöyle açıklamalarda bulundu: “Hasta olduğu ile ilgili etkilenen bireylerde hasta olduğuyla ilgili tasalar olur. Yani berbat bir rahatsızlığın olduğu ile ilgili boğazında bu türlü bir durum var ise şayet sanki ben gırtlak kanseri mi oldum. Boğazımda bir kanser mi var? biçiminde birtakım durumlar olur. Tıpkı vakitte yeniden anksiyetenin olduğu lakin depresyon tablosunun da olduğu yani psikiyatrik hastalıklarda komorbid teşhisler çok sık görülür. Anksiyete bozukluklarının birçoklarında şayet sorgularsanız depresyonun da olduğunu fark edersiniz. Bu Globus Histerikus dediğimiz bir durumdur. Mesela daima olarak boğazında bir takılma hissinin olması üzere. Natürel bunun dinamik bir kadro nedenleri de olabilir yani kişinin yaşantısında bir ekip zorluklar olabilir. Zorlanmaları olabilir. Ve bu depresif Semptomlar, anksiyete semptomları bu formda beden buluyor olabilir. Bu biçimde dışarıya çıkıyor olabilir. Artık burada his sözü çok kıymetli anksiyetesini telaşını yahut depresyonunu ‘ben mutsuzum keyifsizim yahut içimde bir düşünce var’ formunda hastanın söz edebilmesi çok kıymetlidir.” Hastanın his tabirinin ehemmiyetine vurgu yapan Tümkaya, “Özellikle bizim toplumumuzda kültürel olarak bazen his sözü güzel karşılanmayan bir durum olabiliyor. O formda söyleyeyim ve bu tıp durumlarda bilhassa yaşlı hastalarda anksiyetesinin derdini bu tıp bedensel semptomlarla söz etmek çok sık gördüğümüz bir durumdur” (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)
Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı